Av Cinayettir!
Türkiye’de yasal bir cinayettir.
Kara Avcılığı Kanunu ile düzenlenmiş bir cinayettir.
Hayvanları Koruma Kanunu’nun korumaya değer bulmadığı hayvanların öldürüldüğü bir cinayettir.
Devlet tarafından gurur duyulan, marifet gibi anlatılan, teşvik edilen bir cinayettir.
Katillerle yaşamımızın, bireysel silahlanmanın, üçüncü sayfa haberlerinin müsebbibi bir cinayettir.
Toplumun gözünde normalleştirilmeye çalışılan cinayetlerden biridir. Peki neden? Kanun koyucu Hayvanları Koruma Kanunu ile kedileri koruyormuş gibi yapmayı tercih ederken; kızıl geyikler, dağ keçileri bakımından mış gibi yapmaya bile gerek duymamıştır. Cevabı para, hem de çok fazla para. Av ruhsatı için para, avlağa giriş için para, silah için para, diğer av malzemeleri için para ve daha bir sürü gelir kalemi. Meblağı bu denli yüksek bir gelir kalemi devletin gözünde hayvanların yaşam hakkından çok daha önemli, vazgeçilemez bir durum. Ama neyse ki; kanuna iki satır yazmakla cinayeti cinayet olmaktan çıkaracağını sanan, eli silahlı birkaç yaratığın zavallılıklarını tatmin etmek için hayvanları öldürmesinden kazanacağı paraya muhtaç kalmış devletin; düşünmemize, düşündüklerimize ve düşündüklerimizi dile getirmemize müdahale etme gücü yok.
İşte bu cinayetle tam olarak böyle mücadele edeceğiz. Düşünerek, hayvanların yaşam hakkının dayanağının kanunlar olmadığını, tüm canlıların bu hakka doğumlarıyla birlikte sahip olduğunu fark ederek, farkındalığımızı yayarak, her yerde av cinayettir, avcılar katildir diye haykırarak, avcıları sosyal ortamımızdan dışlayarak, onlarla sevgili-arkadaş olmayarak, iş yapmayarak, otobüste onların yanına oturmayarak, çocuklarımızı onlara emanet etmeyerek, onları yalnızlaştırarak, bu şekilde kanun koyucuyu kanunu doğal olana, yaşam hakkına uydurmaya mecbur bırakarak.
Konuyu temelden çözme gayesiyle hareket ettiğimiz bu mücadele yöntemine ek olarak, devleti kendi sahasında, kendi çizdiği sınırları kullanarak da sıkıştırmalıyız. Cinayetin baş organizatörü Tarım ve Orman Bakanlığı, kanun koyucunun belirlediği cinayet kurallarına bile uymaya tenezzül etmiyor. Bakanlığın bu basiretsizliği bize tabii ki önemli bir alan açıyor. Bu kanuna aykırılıkları kullanarak Bakanlığı yargı yoluyla sıkıştırma, işini bozma, en önemlisi de öldürmek istediği hayvanları kurtarma şansımız oluyor.
Bu cinayete karşı çıkma gerekçemiz, en başta tabii ki hayvanların yaşam hakkının ihlal edilmesi olmalı. Ancak bu yeterli motivasyonu sağlamıyorsa, katillerle birlikte yaşamak istememe motivasyonuyla karşı çıkalım; hem kendimiz, hem ailemiz, hem dostlarımız için. Eli silahlı zavallı yaratıkların ortalıkta başı dik dolaşmasına müsaade etmeyelim.
Barış Karlı