Mustafa Yel’in Kanun Değişikliğine İlişkin Açıklamalarının Değerlendirmesi
6. Madde
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinin değiştirilmeyeceğini ve 2014 yılındaki tasarıda yer alan “cami, okul ve benzeri insanların yoğun olarak bulundukları yerlere bırakılamaz” ifadesi gibi, maddenin uygulanmasını engelleyecek kısıtlayıcı düzenlemelerin yer almayacağını söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Mustafa Yel’in 6. madde konusundaki açıklamaları olumlu görünüyor. Özellikle; en önemli endişelerimizden biri olan, 2014 tasarısına benzer düzenlemelerin yer almayacağını net olarak belirtmesi önemli.
Hapis Cezası
Hayvana yönelik öldürme, yaralama, tecavüz ve benzeri fiillere hapis cezası yaptırımı getirileceğini ve ceza aralığının altı aydan dört yıla gibi düşünüldüğünü söyledi. Cezayı üç yılın altında ya da üstünde belirlemenin hakimin takdiri olacağını ve fail hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması nedeniyle cezaevine girmese bile beş yıllık denetim süresinin ve bu sürede suç işlememe şartının da etkili bir yaptırım olabileceğini söyledi. Her fiil bakımından ayrı düzenleme de olabilir, detaylara değinmedi. Köpek ve horoz dövüştürmeye hapis cezası geldiğini özellikle vurguladı. Alt sınırın bu şekilde düşük belirlenmesini, Türk Ceza Kanunu’nun ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ruhuyla ve insana yönelik fiillerde de alt sınırın düşük olmasıyla açıkladı.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Hayvana yönelik öldürme ya da şiddet içeren her türlü fiile hapis cezası yaptırımı getirilmesi önemli. Özellikle; üç sene önce Adalet Bakanlığı’nın tasarısıyla gündeme gelen ve Özlem Zengin’in de açıklamalarıyla aynı izlenimi yarattığı tecavüzün suç olarak nitelendirilmeyerek idari para cezası ile cezalandırılması hususundaki soru işaretlerini, tecavüze hapis cezası geleceğini net olarak söylerek ortadan kaldırması da önemli bir açıklama. Ancak, ceza alt sınırına ilişkin düzenleme doğru olmamış. İnsana yönelik öldürme, eziyet, tecavüz gibi ağır fiillerde ceza alt sınırı üç yılın üstünde, bu nedenle hayvanlar bakımından da benzer fiillerde aynı şekilde üç yıl ceza alt sınırı getirilebilir. Bu şekilde ağır fiillerde, failin cezaevine girmesi hakimin takdirine bırakılmamalı. Köpek ve horoz dövüştürenlere hapis cezası gelmesi de güzel ama yetersiz, diğer hayvanları dövüştürenlere de hapis cezası getirilmeli.
İhbar ve Şikayet Hakkı
Mustafa Yel, “kanunu kim uygulayacak” şeklindeki soruya verdiği cevapta; “artık ceza anlamında Adalet Bakanlığı devreye girecek, Tarım ve Orman Bakanlığı olayı soruşturacak, suç teşkil eden bir husus tespit ederse Savcılığa iletecek” gibi bir ifade kullandı.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Hayvana yönelik adli olaylarda anayasal ihbar ve şikayet hakkımızın elimizden alınma ihtimali, ilk olarak üç sene önceki Adalet Bakanlığı tasarısında karşımıza çıkmıştı. Özlem Zengin’in bir şikayet mekanizması oluşturmaya çalışıyoruz şeklindeki açıklamalarıyla böyle bir ihtimalin hâlâ gündemde olduğu anlaşılmıştı. Mustafa Yel’in ifadesinden, teklifte, sahipsiz hayvanlar bakımından suç duyurularını Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yapacağı, bizim doğrudan Savcılığa başvurma hakkımızın olmayacağı gibi bir anlam çıkmaktadır. Anayasal ihbar ve şikayet hakkımızın bu şekilde elimizden alınması kabul edilemez. Sahipli-sahipsiz bütün hayvanlarla ilgili adli olaylarda, Savcılıkların resen soruşturma açma hakları, bizim de doğrudan Savcılığıa ihbar ve şikayet hakkımız vardır, kanunda bu hususa engel tekil edecek düzenlemeler olmamalıdır.
Belediyelere Yaptırım
Belediyelerin hayvanlara ilişkin görevlerinin, Belediye Kanunu’nun 14. maddesine ekleneceğini ve bu şekilde bu görevlerine aykırı davranan belediye başkanı ve ilgili görevlilerin, hem görevi kötüye kullanma suçundan hem de idari yaptırımla cezalandırılacaklarını söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Belediye görevlilerinin görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına yönelik suç duyurularını mevcut kanun döneminde de yapıyorduk, bu görevlerin Belediye Kanunu’nda açıkça yazılması bu suç duyurularında soruşturma izinlerinin verilmesini kolaylaştırarak elimizi güçlendirecektir. Belediyelere yönelik denetim ve idari yaptırım mekanizmasının oluşturulması da belediyelerin görevlerini kanuna uygun şekilde yerine getirmelerine katkı sağlayacaktır.
Kısırlaştırma
Altı ay içinde yaklaşık sokak hayvanı sayısının tespit edileceğini, dört yıl boyunca da seferberlik hâlinde kısırlaştırma yapılacağını söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Kısırlaştırma bu şekilde seferberlik gibi adlar altında aceleye getirilerek katliama dönüştürülmemelidir. Kısırlaştırmanın da bir tıbbi operasyon olduğu unutulmamalıdır.
Yasaklı Irk
“Yasaklı” yerine “tehlikeli” tanımının getirileceğini, bu köpeklerin sahipli olanlarının altı ay içinde kısırlaştırma ve ağızlıkla gezdirme şartıyla sahiplerinden alınmayacaklarını söyledi.
Hâlihazırda barınakta olanların uzun süre barınakta kalmaktan kaynaklı ruh sağlıklarının iyi durumda olmadığını, her birine mizaç test yapılması gerektiğini, ancak bunun da kolay bir iş olmadığını ve bu nedenle şu aşamada bir karara varamadıklarını belirtti.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Hiçbir köpeğin yasaklı ya da tehlikeli gibi tanımlanmaması gerekiyor. Sahipli olanların evlerinde kalmalarına izin verilmesi olumlu bir düzenleme ama barınaklarda hapsedilmiş olanların da yuvalanmalarına izin verilmeli.
Evde Üç Hayvan Sınırı
Böyle bir düzenleme üzerine düşündüklerini ancak bu maddenin tekliften tamamen çıkarıldığıı söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Bu şekilde bir düzenleme yapılması ihtimali Özlem Zengin’in açıklamalarıyla hayatımıza girmişti, tekliften tamamen çıkarılması isabetli olmuş.
Petshop
Petshoplarda hayvan bulunmayacağını, hayvan satışlarının katalog üzerinden ırk dernekleri vasıtasıyla yapılacağını, ırk üretiminin destekleneceğini söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Petshop, üretim çiftliği, ırk derneği ve benzeri hangi ad altında olursa olsun hayvan üretimi ve satışı tamamen yasaklanmalıdır. Hem sokakta çok hayvan bulunmasını bahane ederek kısırlaştırma seferberliği demek hem de hayvan üretimi ile satışını desteklemekten bahsetmek çelişkili ve yanlıştır.
Terk
Terk etmeye üç bin lira idari para cezası getirileceğini söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Yaptırımın etkili ve caydırıcı olabilmesi için; terk hususunun takip edilebileceği bir denetm mekanizması kurulmalı ve ceza minimum on bin lira olmalıdır.
Hayvanlı Sirkler
Hayvanlı sirklerin tamamen yasaklanacağını söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Bu düzenleme bizim de talebimize uygundur.
Yunus Parkları
Yunus parklarının mevcut olanlarının yunuslar ölene kadar faaliytlerine devam edeceklerini, yeni yunus getirilmesine ve yunus parkı açılmasına izin verilmeyeceğini söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Yeni yunus getirilmemesi ve yunus parkı açılmaması olumlu düzenlemeler ancak, mevcut yunus parkları da bir yıl içinde kapatılmalı, buralardaki yunuslar kalan ömürlerini oluşturulacak rehabilitasyon merkezlerinde geçirmelidir. TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun önerisi de bu şekildeydi.
Hayvanat Bahçeleri
Hayvanat bahçelerinin doğal yaşam parklarına dönüştürülerek faaliyetlerine devam edeceklerini söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Hayvanat bahçelerinin tamamen kapatılmaları, buralardaki hayvanların oluşturulacak rehabilitasyon alanlarına alınmaları, doğal yaşama uyum sağlayabilecek seviyeye gelenlerin doğal ortamlarına bırakılmaları, diğerlerinin kalan ömürlerini rehabilitasyon alanlarında tamamlamaları gerekmektedir.
Av
Av, Hayvanları Koruma Kanunu’nda düzenenmediği için ona ilişkin bir çalışma yapmadıklarını söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun çalışmaları kapsamında, katil avcıları mecliste karşılarına alıp dinleyip, raporda avdan bahsedip, şimdi konumuz kapsamında değil demek mantıklı br açıklama değil. Av tamamen yasaklanmalıdır.
Havai Fişek
Bu konuda bir çalışma yapmadıklarını söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Birçok belediyenin inisiyatif alıp yasakladığı, artık toplumun büyük kesiminin rahatsızlık duyduğu birçok hayvana zarar veren havai fişek konusunu böyle bir kanun çalışmasının dışında tutmak kabul edilemez. Havai fişek kullanımı yasaklanmalıdır.
Atlı Fayton
Bu konuda kanuni düzenleme değil, kullanılmamasına yönelik teşvik çalışması yaptıklarını söyledi.
HAD’IN GÖRÜŞÜ
Faytonun en yoğun kullanıldığı İstanbul Adalar başta olmak üzere birçok bölgede kaldırılması toplumun bu konudaki görüşünü ve beklentisini ortaya koymuştur. Bu noktadan sonra bu konu belediyelerin inisiyatifine bırakılmamalı, kanunda yasaklanmalıdır.