Hayvan hakkı ihlallerine nasıl bir hapis cezası yaptırımı getirilmelidir?
Türk Ceza Kanunu bakımından genel uygulama
Türkiye ceza hukuku sisteminde suçlar için öngörülen süreli hapis cezaları, alt ve üst sınır belirlenmek suretiyle aralık olarak belirlenir. Örneğin; kasten yaralama suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Hakim cezayı bu aralık içerisinde belirlemek zorundadır. Sonrasında belirlediği cezada, Türk Ceza Kanunu md.62’de düzenlenen takdiri indirim nedenlerinden birini uygulayarak en fazla 1/6 oranında indirim yapabilir.
Hakim tarafından belirlenen;
-bir yıl ve daha az süreli hapis cezaları, adli para cezası ya da başka seçenek yaptırımlara çevrilebilir,
-iki yıl ve daha az süreli hapis cezaları bakımından cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulanabilir, bu da sanığın cezaevine girmemesi anlamına gelir.
İnfaz Kanunu bakımından genel uygulama
Hakimin verdiği ceza kesinleştikten sonra bu sefer de infaz hukuku hükümleri uygulanarak mahkumun cezaevinde geçireceği süre hesaplanır.
İnfaz Kanunu’nda son yapılan değişiklikten sonra;
–hakimin verdiği cezanın yarı süresini cezaevinde geçiren mahkum, koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanması ile cezaevinden çıkma hakkı kazanır,
–koşullu salıverilme hakkını kazanacağı yani cezasının yarısının dolmasının bir yıl öncesinde mahkum, denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasıyla cezaevinden çıkma hakkı kazanır.
Örneğin; altı yıl hapis cezası almış olan bir mahkum, ceza miktarının yarısı olan üç yıl koşullu salıverilme, bir yıl denetimli serbestlik süresinin düşülmesiyle cezaevinde iki yıl kaldıktan sonra tahliye olur.
Bizim talebimiz
İşte bu yüzden biz hayvan hakkı ihlalleri bakımından getirilecek hapis cezası yaptırımının alt sınırının üç yıl olmasını istiyoruz. Bu sayede;
–yargılama sürecinde hakimin adli para cezasına ya da diğer seçenek yaptırımlara çevirme, cezanın ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerini uygulayamamasını, en az üç yıl hapis cezası vermeye mecbur kalmasını,
–verdiği üç yıl hapis cezasında takdiri indirim nedenlerini uygulayarak indirim yapmamasını,
–en az üç yıl hapis cezası almış bir mahkumun, bir buçuk yıl koşullu salıverilme, bir yıl denetimli serbestlik süreleri düşüldükten sonra en az altı ay cezaevinde kalmasını istiyoruz.
Hakimlerin takdiri indirim nedenlerini uygulayarak cezada indirim yapmama yönündeki temennimizi uygulamadıkları ve üç yıl hapis cezasından 1/6 oranında takdiri indirim yaparak cezayı iki buçuk yıl olarak belirledikleri senaryoda bile mahkum üç ayını cezaevinde geçirmek zorunda kalacaktır.
Talebimize karşı argümanlar
Hayvanlara yönelik öldürme, cinsel şiddet, eziyet fiilleri için talep ettiğimiz alt sınırı en az üç yıl olacak şekilde hapis cezası yaptırımının, insanlara yönelik fiiller bakımından bile öngörülmediği iddia edilmekte ve bu nedenle talebimizin geçekçi olmadığı söylenmektedir.
Türk Ceza Kanunu’na göre;
-insan öldürmenin cezası müebbet hapis cezasıdır,
-insana eziyetin cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır,
-insana cinsel saldırının cezası,
- yetişkinler bakımından; vücut dokunulmazlığını ihlal etme hâlinde beş yıldan on yıla kadar, vücuda organ veya sair cisim sokulması hâlinde en az on iki yıl hapis cezasıdır,
- çocuklar bakımından; vücut dokunulmazlığını ihlal etme hâlinde sekiz yıldan on beş yıla kadar, mağdur on iki yaşından küçükse en az on yıl, vücuda organ veya sair cisim sokulması hâlinde en az on altı yıl hapis cezasıdır.
Her üç suç bakımından da; suçun beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olan mağdura karşı işlenmesi ağırlaştırıcı neden olarak belirlenmiştir.
Görüldüğü üzere; aynı fiillerin insanlara yönelmesi hâlinde gündeme gelen hapis cezası miktarlarının fazlalığı dikkate alındığında ve hayvanların “beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak mağdur” ağırlaştırıcı nedeni kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünüldüğünde, bizim hayvanlar için talep ettiğimiz en az üç yıl alt sınır az bile kalmaktadır.
Ceza hukukunda, failin fiili cezalandırılır, mağdura ilişkin özellikler, ancak çocuklar ya da beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olanlarda olduğu gibi ağırlaştırıcı neden olarak gündeme gelir.