HAD, Türkiye Vegan Derneği tarafından düzenlenen İstanbul Vegfest’teydi.
“Türkiye’de Hayvan Hakları Aktivizmi” etkinliğinde Hülya Yalçın’ın konuşması
28 Ekim 2023 Tarihinde İstanbul’da TVD tarafından düzenlenen vegfestist vegan festivalinde hayvan hakları başlığında aktivizm konusunu konuştuk. Genel eylem dilinin şiddetsiz ve etkili olması için yöntemlerin tartışıldığı panelde eleştirel bakış açılarına da yer verildi. Biz HAD hukukçuları olarak her toplaşmanın eylem olmadığını, çoğu kez moral ve sinerji için bir hayvan sever buluşması olduğunu belirterek; eylemin toplumda bir karşılığı olması gerektiğini anlattık. Fizik yasasıdır herhangi bir cisme vurulduğunda ses gelir, bu basit yasaya uygun aktiviteler yani sonuç getiren hareketler yapılması gerektiğini söyledik. Ayrıca vegan tanımının henüz toplumda yeterince karşılığı olmadığını, çünkü sadece bulunması zor ve “pahalı gıdalar” olarak anlaşıldığını açıkladık. Her ne kadar bu şiddetle reddedilse bile toplumun gerçeği budur. Bizler sürekli sahadayız ve ” kalabalık veganlarız, süt de buluyoruz yoğurt da hatta et bile” diyebilmek evet bir başarı; ancak toplumda hayvanlara eziyet edip öldürülmelerini engelleyebilmek için veganlıktan önce “yaşama hakkı”nı tanımlamak gereklidir. Veganlık bizimle yani “insanın seçimi” ile ilgiliyken yaşama hakkı havyanla doğrudan ilgilidir. Toplumun hakkında hiçbir fikri olmadığı konuda doğrusu biraz da ötelenerek ya da küçümsenerek gelişen iletişim dilini anlayarak hayvanlara insaf etmesini beklemeyi doğru bulmuyoruz. Anlatamadığımız, ikna edemediğimiz her kişiden “bilen anlayan kişiler” olarak sorumluyuz ve bunu kabul etmek zorundayız. Ayrıca vegan aktivizmi “hayvanat bahçesine gitmemektir, hayvanlı sirklere gitmemektir, deneylere karşı olmak, deri ve kürk kullanmamaktır”. Sadece kozmetik ve gıda ağırlıklı giden bir mücadele bizim gibi toplumlarda hak ettiği karşılığı ne yazık ki bulamıyor. Bu tür buluşmaların sıklıkla yapılmasını fikirlerimizi zenginleştirebilmek ve dayanışma ile güçlenebilmek için çok önemsiyoruz. Emekleri için TVD ve tüm katılımcılara teşekkür ederiz.
“Hayvan Hakları Mevzuatı ve Mevzuat Eksikliğinde Adli-İdari-Sosyal Mücadele Yöntemleri” etkinliğinde Barış Karlı’nın konuşması
Hayvan haklarıyla ilgili hem uluslararası hem de ulusal mevzuattan bahsettik. Uluslararası düzeyde Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesine değindik. Bildirgenin düzenlendiği tarih itibarıyla içerdiği konular anlamında önemli olmakla birlikte; hayvanların ölüm koşullarına, çalıştırılmalarına ilişkin düzenlemeler de içerdiği için hayvan hakları açısından çok iyi bir metin olmadığını vurguladık. Buradan yola çıkarak hayvan refahı kavramını ve bu kavramın hayvan haklarıyla ilgili değil insan haklarıyla ilgili, insanları ön plana alan bir kavram olduğunu anlattık. Ulusal düzeyde ise hayvan haklarıyla ilgili temel metnin Hayvanları Koruma Kanunu olduğunu, bu kanunun birçok eksiği olmasına rağmen varlığının çok önemli olduğunu vurguladık. Kanunun en önemli maddesi olan 6. madde üzerine konuştuk ve bu maddenin kedilerin ve köpeklerin sokaklarda yaşamasının güvencesi olduğunu belirttik. 2010 yılından beri süren 6. maddeye yönelik saldırıları ve bu saldırılara nasıl bir mücadeleyle karşı koyduğumuzu konuştuk. Kanunun bir diğer önemli maddesi olan cezaları düzenleyen maddeden ve bu maddenin hem soruşturmanın başlaması hem soruşturmanın sürmesi hem de yapılan soruşturma ve kovuşturma neticesinde cezalandırma anlamında çok fazla eksiği olduğunu ve bu maddenin bu haliyle hayvanlar lehine hiçbir katkı sağlamadığını aksine sistematik bir cezasızlığa sebep olduğunu vurguladık. Devamında kanunun koruma altına almadığı hayvanlardan, kanunda düzenleme yapılmamış olan hayvan hakkı ihlallerinden ve bu ihlallerle nasıl mücadele ettiğimizden bahsettik. Bu anlamda ilk olarak hayvan hakları mücadelesinin temelini kanunun oluşturmadığını, kanunun sadece bir mücadele aracı olduğunu vurguladık. Bazen kanunun tam koruma sağlamasa da hayvanlar lehine birtakım açıklar içerdiğini, bu açıkları tespit edip onların üzerine giderek hayvanlar lehine uygulamalar geliştirebileceğimizi belirttik. Bu duruma örnek olarak Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulu (HADMEK) ve av ihalelerine ilişkin dava süreçlerinden ve bu süreçler sonucunda hayvanlar lehine elde edilen kazanımlardan bahsettik. Kanunun eksik kaldığı yerlerde sokak eylemleri, lobi çalışmaları, eğitim çalışmaları gibi yöntemlerle mücadele ettiğimizi; öncelikli amacımızın sorun olarak gördüğümüz şeyi toplumsal bir soruna dönüştürmek ve bu sayede talep ettiğimiz şeyle ilgili toplumda güçlü bir altyapı oluşturmak olduğunu anlattık.